Sağlık Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

‘Yarından Sonra’ filmi gerçek mi oluyor? Körfez Akıntısı yavaşlamaya başladı! ‘Tüm yerkürede değişimlere sebep olabilir’ | Türkiye’yi nasıl etkileyecek?

‘Yarından Sonra’ filmi, Körfez Akıntısı’nın (Gulf Stream) çökmesiyle tetiklenen felaketleri dramatik bir şekilde gözler önüne seriyordu. Şimdi ise bilim insanlarının uyarıları, filmdeki felaket senaryolarının gerçeğe dönüşme ihtimalinin arttığını gösteriyor. Özellikle son yıllarda Körfez Akıntısı’nın zayıflaması, bilim dünyasında büyük bir endişe yaratmış durumda. Peki, bu değişim Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünyayı nasıl etkileyecek?

“`html

Okyanus Akıntıları: İklim Değişikliğinin Getirdiği Tehditler

Okyanus akıntıları, iklimin düzenlenmesinde hayati bir işlev üstleniyor. Ancak bu kritik sistemlerin güç kaybetmesi, dünya genelinde önemli felaketlere sebep olabilecek bir tehdit oluşturuyor.

Özellikle Körfez Akıntısı (Küresel Gulf Stream) bilim insanlarının dikkatini çeken bir unsur haline geldi. Geçmişte meydana gelen olaylar ve tahminler, bu akıntının zayıflaması durumunda yaşanabilecekleri sorgulatıyor.

Körfez Akıntısı, Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı (AMOC) adı verilen daha büyük bir okyanus akıntısı ağı içerisinde yer alıyor. Bu sistem, tropikal bölgelerden sıcak suyu kuzey yarımküreye taşımakla kalmayıp, Avrupa, İngiltere ve ABD’nin doğu kıyılarının ılıman bir iklimde kalmasına yardımcı oluyor.

Okyanus akıntıları ve iklim değişikliği

OLUŞACAK TEHDİTLER ARAŞTIRILDI!

Yapılan araştırmalar, Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı’nın 21. yüzyılda zayıflama veya çökmeye yüz tutma ihtimalini gündeme getiriyor. Ancak Met Office’ten araştırıcılar, bu zayıflamanın ciddiyeti konusunda iklim modelleri arasında büyük farklılıklar olduğunu belirtiyor.

Iklim değişikliği ve okyanus akıntılarının iklim üzerindeki etkileri üzerine çalışan Dr. Jonathan Baker’ın liderlik ettiği ekip, 34 bilgisayar modeli ile bu sistemin sera gazı salınımlarına ve yükselen deniz seviyelerine olan tepkisini analiz etti.

Nature dergisinde yayınlanan sonuçlar, Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı’nın zayıflayacağına ancak bu yüzyılda tamamen çökmeyeceğine dair umut veriyor. Exeter Üniversitesi’nden iklim uzmanı Geoff Vallis ise, “Bu, küresel ısınmanın yalnızca küçük bir sorun olduğu anlamına gelmez. Ayrıca sistemin bu yüzyılda çökmeyeceğini kesin olarak söylemek yanıltıcı olabilir. Zira sistem sıkça zayıflıyor.” vurgusunda bulunarak, iklim değişikliğinin toplumlar ve gezegen üzerindeki etkilerinin önemine dikkat çekti.

İklim Değişikliği ve ‘Yarından Sonra’

2004 yapımı ‘Yarından Sonra’ filmi, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini anlatan ilgi çekici bir yapım. Jake Gyllenhaal’ın başrolde olduğu film, Körfez Akıntısı’nın çökmesiyle ortaya çıkan doğa felaketlerini gözler önüne seriyor. Filmdeki süper fırtınalar, tsunamiler ve aşırı hava olayları, izleyicilere iklim krizine dair düşündürücü bir bakış açısı kazandırıyor. Gerçek hayatta benzer senaryoların yaşanma ihtimali, bilim insanlarının araştırmalarıyla daha da gerçek hale geliyor.

KÜRESEL İKLİM DENGESİNDE DEĞİŞİKLİKLER YAŞANABİLİR

İklim ve okyanus bilimi uzmanı Profesör David Thornalley, Daily Mail ile gerçekleştirdiği röportajda, bu sistemin zayıfladığını ve bunun küresel yağış desenlerinde, deniz ekosistemlerinde bozulmalara ve okyanusun karbon tutma kapasitesinin azalmasına yol açacağına dikkat çekti.

İstanbul Aydın Üniversitesi Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir ile yaptığımız görüşmede, “Fosil yakıt kullanımının aşırı artışı, atmosfer sıcaklıklarının yükselmesine yol açıyor. Bu durum, doğal afetlerin sıklığını arttırmakta ve iklim krizinin önemli sebeplerinden biri haline gelmektedir.” açıklamasında bulundu ve ekledi:

“Bu bağlamda, buzulların erimesi, Arktik deniz buzu kaybı ve tatlı su kaynaklarının okyanus suyuyla etkileşimi gibi sonuçlar görüyoruz. Okyanus tuzluluğunun ve yoğunluğunun azalması, Körfez Akıntısı’nın hızında ve yönünde değişimlere yol açmaktadır. Tüm bu gelişmeler, daha çetin iklim değişikliklerine ve felaketlere neden olma potansiyeline sahiptir. Ayrıca, bu durum tüm dünyanın hava dengesinde önemli değişimler yaratabilir.”

İklim değişikliği ve Körfez Akıntısı

AVRUPA’DA HAVA DURUMU DEĞİŞEBİLİR

Profesör David Thornalley, Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı’nın tamamen çökmesi halinde sıcaklıkların ciddi şekilde düşeceğini vurguladı.

Thornalley, “Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı’nın çökmesi, aşırı hava olaylarının artmasına neden olabilir. Bunun sonucunda, ABD’nin doğu kıyısında deniz seviyesinin hızla yükselebilir ve Avrupa’da önemli bir soğuma yaşanabilir. Böylece dünya genelinde kaotik hava koşulları meydana gelebilir.” dedi.

Thornalley, soğuk havanın yanı sıra daha güçlü batı rüzgarlarının kış fırtınalarının sıklığını artırabileceğini de belirtti.

İklim Değişikliği Senaryoları

Dr. Güven Özdemir, “Tüm bu senaryolar gerçeği yansıtıyor. Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı’nın zayıflaması veya çökmesi, deniz seviyelerinde ciddi artışlara yol açacak ve hava sıcaklıklarında dramatik düşüşler meydana getirecektir. İklim dengesinde büyük sarsıntılara neden olabilecektir. Örneğin bir bölgede aşırı yağışlar yaşanırken, başka bir bölgede kuraklık sorunları yaşanabilecektir.” şeklinde ifade etti.

Kuzeybatı Avrupa’nın İklimi Değişebilir

Bristol Üniversitesi’nden Jonathan Bamber, AMOC’nin çökmesi durumunda Kuzeybatı Avrupa’nın ikliminin “tanınmayacak kadar değişeceğini” ifade etti. “Kışlar Arktik Kanada’yı andıracak ve yağışlar azalacaktır.” diyen Bamber, “Bu tip bir iklim değişikliği, sadece hava koşullarını değil, buna bağlı olarak bölgedeki yaşam tarzlarını da köklü biçimde değiştirebilir.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN RİSKLER

Dr. Güven Özdemir, sürecin Türkiye’yi de dolaylı yoldan etkileyebileceğini vurgulayarak, “Öncelikle biyolojik çeşitliliğimizin azalması söz konusu olacaktır. Sera gazları, özellikle karbondioksit salınımı artış gösterecek. Ayrıca deniz seviyelerinde belirgin artışlar yaşanacak; bu durum deniz ekosistemimizin bozulmasına yol açacaktır.” şeklinde belirtti.

Ek olarak tarım alanlarının da büyük zarar göreceğine dikkat çeken Dr. Özdemir, “Bu durum, tarım ve hayvancılık sektöründe büyük olumsuzluklara yol açabilir. Tarımsal üretimdeki aksaklıklar, gıda fiyatlarını yükseltip gıda güvenliğini tehdit edebilir.” ifadelerini kullandı.

Gıda Güvenliği ve İklim Değişikliği

ÇÖKÜŞÜ ENGELLEMEK İÇİN NE YAPILMALI?

Atlantik Meridyen Devinim Dolaşımı’nın çökmesini önlemek amacıyla fosil yakıtları hemen terk etmemiz gerektiğini belirten Dr. Güven Özdemir, “Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmak kritik bir önem taşıyor. Rüzgar, su ve güneş enerjisi kullanımı, ormanlık alanların artırılması ve mevcut ağaçların bakımının yapılması, deniz çayırlarının iyileştirilmesi ve denizlerimizin korunması hayati öneme sahiptir. Eğitim vermek ve iklim projeleri geliştirmek de son derece önemlidir. Risk yönetimini her zaman günlük gündemimizin merkezine almalı ve bu konuda hassasiyet göstermeliyiz.” şeklinde son sözlerini tamamladı.

Fotoğraflar: iStock

“`