Türkiye’de tıbbi cinsiyet eşitsizliği ne kadar derin?

Kadın Sağlığında Tıbbi Cinsiyet Eşitsizliği

Kadınlara yönelik ayrımcılık ve eşitsizlik, sağlık alanında da kendini gösteriyor.

Sağlık hizmetlerine erişimden tedavi süreçlerine, tıbbi araştırmalardan sağlık politikalarına kadar birçok alanda kadınlar ve erkekler arasında eşit olmayan muamele ya da sonuçlar “tıbbi cinsiyet eşitsizliği” olarak ifade ediliyor.

Tıbbi cinsiyet eşitsizliği konusu, son dönemde Avrupa’da gündemde. Avrupa Birliği Komisyonu’nun Hazırlık, Kriz Yönetimi ve Eşitlikten sorumlu üyesi Hadja Lahbib’in açıklamasına göre kadın ve üreme sağlığı, AB’nin 2025-2029 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Stratejisi çerçevesinde ele alınacak.

Ruh sağlığını iyileştirmek için toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele edilmesi yanı sıra, güvenli kürtaja erişim, endometriozis için hastalık izni, menopoz araştırmaları için finansman artışı gibi adımların atılması planlanıyor.

Tıbbi Cinsiyet Eşitsizliğinin Boyutları

Sağlık hizmetlerine erişimdeki cinsiyet eşitliği konusunu ele alan çalışmalara göre, tıbbi araştırmalardaki erkek odaklı yaklaşım, kadınların sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanmasını engelliyor. Kadınlar, hormonal döngülerinin “karmaşık” görülmesinden dolayı klinik çalışmalarda genellikle göz ardı ediliyor.

Bu durum, kadınlar için doğru tedavi yöntemlerinin belirlenmesini zorlaştırıyor. Ayrıca, kadınlar kalp hastalıkları gibi ciddi durumlarda “atipik” belirtiler gösterebildiği için teşhis ve tedavide gecikme yaşanabiliyor. Ağrı şikayetleri genellikle ciddiye alınmazken, psikolojik nedenlere bağlanabilmektedir. Kadınlar ayrıca sağlık hizmetlerine erişimde ekonomik ve toplumsal engellerle karşılaşmaktadır.

Sağlık sektöründe çalışan kadınlar, liderlik pozisyonlarına ulaşmakta zorlanırken, erkek meslektaşlarına kıyasla daha düşük ücret almaktadır. Tıp eğitimi ve toplumsal önyargılar, kadınların sağlık alanında eşit temsil edilmesini ve tedavi edilmesini güçleştirmektedir. Bu eşitsizliklerin giderilmesi için kapsamlı reformlara ihtiyaç vardır.

Türkiye’deki Durum

Türkiye’de kadın sağlığı alanında yaşanan cinsiyet eşitsizlikleri, hem sağlık hizmetlerine erişimde hem de kadın sağlık çalışanlarının meslek hayatında çeşitli zorluklara neden olmaktadır. Uzmanlar, kadınların temel sağlık hizmetlerine erişiminde ciddi engellerle karşılaştığını ve sağlık politikalarının genellikle “cinsiyet körü” bir yaklaşım sergilediğini belirtmektedir.

Üreme Sağlığı Hizmetlerinde Engeller

Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi Dr. Ayşegül Ateş Tarla, üreme sağlığı hizmetlerinin genellikle doğurganlık odaklı olduğunu ve kadınların diğer üreme sağlığı ihtiyaçlarının göz ardı edildiğini belirtmektedir.

Rahim içi araçlar, doğum kontrol hapları gibi yöntemlerin ücretsiz sunulması gereken noktalarda hizmet sunumunda yetersizlikler olduğunu ifade eden Tarla, kürtajın 10 haftaya kadar yasal olmasına rağmen birçok kamu hastanesinde uygulanmadığını ve bu durumun kadınları yüksek maliyetli ve güvencesiz sağlık hizmetlerine yönlendirdiğini vurgulamaktadır.

HPV Aşısı: “Halk Sağlığı Sorunu”

HPV aşısının yaygınlaştırılmadığını ve ücretsiz sunulmadığını belirten Tarla, HPV aşısının erken yaşlarda uygulanması gereken ve kansere karşı koruma sağlayabilecek bir yöntem olduğunu vurgulamaktadır. Ancak Türkiye’de bu aşının yüksek maliyeti nedeniyle birçok kadının bu koruyucu hizmetten yararlanamadığını ifade etmektedir.

Kadın Sağlık Çalışanlarının Durumu

Kadın sağlık çalışanlarının iş ortamlarında ciddi eşitsizliklerle karşılaştığını belirten Tarla, kadınların sağlık sektöründe yüzde 50’nin üzerinde temsil sahibi olmalarına rağmen karar alma mekanizmalarında yeterince yer alamadıklarını söylemektedir. Ayrıca, sağlık çalışanlarının kullandığı ekipmanların erkek fizyolojisine göre tasarlandığını ve bu durumun kadın sağlık çalışanlarının işlerini zorlaştırdığını dile getirmektedir.

“Destek Politikaları Yetersiz”

Menopoz gibi dönemlere yönelik hizmetlerin yetersiz olduğunu belirten Tarla, kadın sağlığına yönelik daha kapsayıcı ve eşitlikçi politikaların acilen hayata geçirilmesinin gerekliliği üzerinde durmaktadır.

Related Posts

Kalp krizi riski herkese eşit değil

Kolesterolü yüksek olan herkes aynı riski taşımıyor. Kolesterol testleri çoğu zaman eksik bilgi veriyor. Gerçek riski belirlemek için trigliserit, HDL ve bel çevresine de bakmak gerekiyor. Kan tahliliniz “normal” çıksa bile kalp krizi riski taşıyor olabilirsiniz. Çünkü total kolesterol değeri, partikül boyutu, insülin direnci ve bel çevresiyle beraber değerlendirilmelidir.

Sıcak çarpması kapıda: Vücudunuz alarm veriyor

Yüksek sıcaklıklar ve yetersiz sıvı alımı, yaz aylarında güneş çarpması riskini artırıyor. Doç. Dr. Veysel Kıdır, sıvı kaybının hayati sonuçlara yol açabileceğini belirtti. İşte yaz sıcaklarında korunmanın yolları…

Hızla kilo vermek için aç kalmayın! 12 basit kuralla metabolizmanızı harekete geçirin

Tüm yıl özlemle beklediğimiz yaz mevsimi kapımızı çalarken, hemen hepimizi zayıflama telaşı sardı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Pınar Koç, metabolizmanızı hızlandırmanın 12 kuralını anlattı.

Sağlıkçılardan Hazine ve Maliye Bakanlığı Önünde Atama Beklentisi

Hazine Ve Maliye Bakanlığı önünde toplanan atama bekleyen sağlıkçılar basın açıklaması yaptı. Kamu Birliği Konfederasyonu, Genç Sağlık Sendikası ve Sağlıkçı Birliği tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde sağlık personeli ataması için basın …

Normal doğum pankartı olayı nedir?

Normal doğum pankartı olayı nedir sorusu, Süper Lig’de oynanan maçlarda futbolcuların “Doğal olan normal doğum” yazılı pankartlarla sahaya çıkmasının ardından gündeme geldi. Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan “Doğal Olan Normal Doğum …

Yozgat’ta Metamfetamin Operasyonu: 52.80 Gram Ele Geçirildi

Yozgat’ta düzenlenen operasyonda metamfetamin ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre narkotik ekiplerinin Sorgun ilçesinde şüpheli bir şahsın üzerinde ve aracında yaptığı aramada 52.80 gram metamfetamin ve 1 uyuşturucu kullanma aparatı ele geçirildi …