CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, sosyal medya uygulaması TikTok temsilcisinin sunum yaptığı TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda; TikTok uygulamasında bazı içeriklerin yayından kaldırılmasına ilişkin “Dezenformasyonla mücadele sizin göreviniz değil, biz bir hukuk devletiyiz. Siz böyle bir görevi yürütme organının çeşitli daireleriyle, başkanlıklarıyla yapamazsınız. Dezenformasyonla mücadele TBMM’nin yetkilendirdiği mahkemelerimiz aracılığıyla olmaktadır. Neyin suç olmasına karar verecek şey hukuktur. Kendinizi Türkiye’de hukukun yerine koyamazsınız. Eğer siz kendinizi yasayı uygulayacak insanlarla değil de idareyle, yürütmeyle yan yana getiriyorsanız, bu oligarşik devlettir, biz oligarşik bürokrasiye karşıyız. Kimsenin diktatörlüğüne, tek adamlığına müsaade etmeyiz” dedi. CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp ise uygulamanın temsilcisinin verdiği rakamlar ile ilgili olarak “16 milyon içeriğin çıkarıldığını söylediniz, yılın ilk 9 ayı itibarıyla. Hatta 12 milyona da daha yayınlanmadan müdahale edildiğini… Aslında siz buraya, size hangi soruların sorulacağını bilerek gelmişsiniz, ama bu soruların hiçbirine yanıt vermediniz. Buraya gelirken sizden beklentim şöyle bir şeydi: En azından 12 milyon, 16 milyon yasaklamanın son derece detaylı bir kategorizasyonunu bize sunabilmeliydiniz… Sanki bunların yanıtlarını vermemek üzere gelmişsiniz buraya” diye konuştu.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, bugün son günlerde yapılan yayınlar ve yayıncıların kazandığı paralarla ülke gündemini meşgul eden TikTok uygulaması ile ilgili toplandı. Toplantıda TikTok’un Türkiye ve Avrasya Bölge Temsilcisi Emir Gelen, uygulamaya ve çalışma şekline ilişkin sunum yaptı ardından komisyon üyelerinin sorularını yanıtladı. Komisyonda söz alan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan şunları dile getirdi:
“EĞER BİR AHLAK ÖRGÜSÜ İÇİNDE BAKACAKSAK O TÜKENİŞİN SEBEBİ TİKTOK DEĞİL KÖTÜ YÖNETİMDİR”
“Bizim seçmen tabanımız telefonlarımızı yıktı, santraller kitlendi ‘TikTok kapatılmasın’ diyor. Çünkü bu TikTok’tan en çok Recep Tayyip Erdoğan yararlanıyor, 601 bin takipçisi var, 10 milyon 200 bin de beğenisi var diyor. Sonra bizim eski genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, 792 bin takipçisi, 12 milyon 2 de beğenisi var TikTok’ta diyor. CHP’nin 171 bin 500 kişi takipçisi, 1.6 milyon beğenisi var. İYİ Parti’nin 14 bin 700 (takipçi), 176 bin 900 de beğenisi var. Siyasetin kullandığı bir mecra. İçerik üreticisi denetlemek yeni dünya düzeninde çok mümkün değil. Asıl istediğimiz şey Türkiye ofisinizin daha çok, bütün illeri kapsayacak ve anında müdahale edecek bir kurulum organizasyonuna ulaşması. Ne yazık ki bu çalışma yeterliliğine ulaşmamışsınız. Yasaklamak, filtrelemek ya da kapatmak… Sizin olumlu etkilerinizden yararlanarak bir sonuca ulaşmak istiyoruz. Çocuklarımızı korumak konusunda sizden beklentilerimiz var ama çocuklarımızı televizyondaki zararlı etkiden de koruyamadık. Toplumumuzun başka kesimlerinde de kültürel bir yozlaşma var. Enflasyonun yüzde 127, 180 olduğu ülkelerde en önce ahlak tükenir. Eğer bir ahlak örgüsü içinde bakacaksak o tükenişin sebebi TikTok değil kötü yönetimdir.
“BEN YASAKLADIM, TİKTOK’U, İNTERNETİ KAPATTIM… ÖYLE BİR DÜNYA YOK”
Depremde dezenformasyonla mücadele için hemen İletişim Başkanlığı’na gittik, uzlaştık her şeyi kaldırdık… Neyi kaldırdınız? Gelmiyorlar, araç yok, imdat, beni kurtarın diyen insanların feryatlarını mı kaldırdınız? Niye İletişim Başkanlığı’na koştunuz? İletişim Başkanlığı talimat verdiler interneti kestiler, hangi yasal gerekçeyle? 30 milyon insan tarafından takip edilen bir yapının dijital telif uygulaması konusunda bize bir şey söylemesi lazım. Dijital telif sayısının dışında ürün satışından ne kadar kazanç elde ediyorsunuz ve bundan ne kadar vergi veriyorsunuz? Algoritmanız konusunda da bilgi verin çünkü bizim temel sorunumuz algoritmanın nasıl planlandığı, algoritma yoluyla insanların nasıl yönlendirildiği, bu yönlendirmenin sizin ne elde ettiğinizdir. Mağdurla suçluyu, güzelle çirkini nasıl ayırt ediyorsunuz? Ben yasakladım, TikTok’u, interneti kapattım… Öyle bir dünya yok.
“DEZENFORMASYONLA MÜCADELE SİZİN GÖREVİNİZ DEĞİL, KENDİNİZİ TÜRKİYE’DE HUKUKUN YERİNE KOYAMAZSINIZ”
Sorun ebeveynin, okulların denetimi, eğitimi, öğretimi, bunların hepsi tamam ama siz artık sorumlu bir kuruluşsunuz. Biz sizin devamınızı gelecek için çok önemli görüyoruz. Burada karşılıklı sorumlulukların da yerine getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir çocuk rüştünü ispat etmeden, sizde ticari faaliyette bulunduğunda, cinsellikle ilgili öğrenmek istediğinde siz onun karşısına bir dehşetengiz açıklık mı sunuyorsunuz yoksa belirli bariyerlerde bir noktaya yönlendirip onun eğitimine ne tür bir katkı sunuyorsunuz? Bunlar sizin algoritmanızda var mı? Dezenformasyonla mücadele sizin göreviniz değil, biz bir hukuk devletiyiz. Siz böyle bir görevi yürütme organının çeşitli daireleriyle, başkanlıklarıyla yapamazsınız. Dezenformasyonla mücadele TBMM’nin yetkilendirdiği mahkemelerimiz aracılığıyla olmaktadır. Neyin suç olmasına karar verecek şey hukuktur. Kendinizi Türkiye’de hukukun yerine koyamazsınız. Eğer siz kendinizi yasayı uygulayacak insanlarla değil de idareyle, yürütmeyle yan yana getiriyorsanız, bu oligarşik devlettir, biz oligarşik bürokrasiye karşıyız. Kimsenin diktatörlüğüne, tek adamlığa müsaade etmeyiz.”
“SORULARIN HİÇBİRİNE YANIT VERMEDİNİZ”
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, şunları söyledi:
“Yaptırımın ya da yasaklamanın ya da müdahalenin, içerik çıkarmanın öncesi ya da sonrasından bağımsız olarak 16 milyon içeriğin çıkarıldığını söylediniz, yılın ilk 9 ayı itibarıyla. Hatta 12 milyona da daha yayınlanmadan müdahale edildiğini…
Başından beri şöyle bir izlenime kapıldım. Aslında siz buraya, size hangi soruların sorulacağını bilerek gelmişsiniz, ama bu soruların hiçbirine yanıt vermediniz. Buraya gelirken sizden beklentim şöyle bir şeydi: En azından 12 milyon, 16 milyon yasaklamanın son derece detaylı bir kategorizasyonunu bize sunabilmeliydiniz. Şiddet ise evet şiddet, çocuğun istismarı ise çocuğun istismarı. Sanki bunların yanıtlarını vermemek üzere gelmişsiniz buraya.
Diyorsunuz ki, ‘Türkiye’de etik olan bir konu, başka bir yerde olmayabilir…’ Evrensel ilkeler kategorisinde baktığımız zaman; Avrupa’daki evrensel ilkeler ile etik bağlamında Türkiye ne kadar uyumlu. Bu soruların yanıtlarını vermiyorsunuz. Az çok biliyorum, ama bilmiyormuş gibi sorayım. Siz nasıl bir firmasınız ki bugün Avrupa’nın, Kanada dahil Amerika’nın, Avrupa’nın birçok ülkesinde tartışma konususunuz. TikTok merkezli bir tartışma var. Haklı, haksız. Bazı ülkeler, kamuya bilgisayarlarda, telefonlarda kullanımınızı yasaklıyor… Ama aslında ne olduğunuzu siz de anlatmadınız. ‘Nesiniz’ yani?
Kime göre 16 milyon yasak, kime göre 12 milyon. Avrupa’daki, Almanya’daki 13 ve 13 yaş altındaki çocuk ile Türkiye’deki bir çoçuk arasında bir fark mı var? Oraya uygun olan kriterler, bize uygulanmıyor mu? Bilmiyoruz. Sizden bunun yanıtını almadık.
“BURAYA RAPORLARINIZLA GELMEK ZORUNDAYDINIZ”
TikTok tartışması başladıktan sonra, sosyal medyada popüler olan; ülke güvenliğini bile tehdit edecek birtakım videolar var. Mesela onlar sizin hangi akıllı süzgecinizden geçirilerek uygun görüldü de o videolar orada duruyor. Neden duruyor? Bazılarının neden durmadığını da merak ediyorum. ‘Şu, şu, şu kriterlerle biz 16 milyonu kaldırdık. Şu kadar kaldırdık…’ Buna benzer soruların sorulacağını bildiğiniz halde, geçtiğimiz sene bu komisyona gelen bir yönetici olarak; daha hazırlıklı olalım demiyorsunuz. Diyorsunuz ki, ‘Biz size daha detaylı raporlarımızı sunalım.’ Siz buraya raporlarınızla gelmek zorundaydınız. Hepimizin çocuğu var. Meselelere farklı bakabiliriz. Meseleye sadece çocuk üzerinden de bakmayalım. Ben daha detaylı bilgileri istiyorum.
“NE KADARLIK BİR PARANIN TOPLANMASINA VESİLE OLUYORSUNUZ?”
Para toplama işi… Ne kadarlık bir paranın toplanmasına vesile oluyorsunuz? Bunun bilgisi mutlaka vardır sizde. O kadın o gün ne kadar para topladı? Hangi anda müdahale ettiniz, nasıl müdahale ettiniz?
Birileri orada para topluyor. Tamam. Belki de birileri başka bir şey için de para topluyor olabilir. Siz aslında böyle bir nedenden dolayı da davet edildiniz. ‘Bende bu bilgi yok’ diyorsunuz. Olsaydı. Gazze için deprem için ne kadar toplandı? Bir örnekle gelir insan buraya.
Bu para toplama meselesi… Anlıyorum, mevcut siyasi iktidarın her türlü paraya ihtiyacı olduğu bir dönemden geçiyoruz. TikTok’a da böyle bakıyor olabilir. Ben bir vatandaş olarak da merak ediyorum. TikTok mecrası, sizi neden dünyanın gelişmiş demokrasilerinde, az gelişmiş demokrasilerinde, farklı coğrafyalarında; örneğin Afganistan’da farklı bir parametre ile tartışma konusu yapıyor; Almanya’da, İngiltere’de farklı, burada farklı…”