“`html
T24 Dış Haberler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda’nın Lahey şehrinde düzenlenen NATO Zirvesi sonrası dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği toplantıya dair bilgi verirken; “Bölgemizin ihtiyacı daha fazla huzur, barış ve istikrardır. Bu konuda önerilerimizi Sayın Trump’a ilettik ve kendisinin bu yönde destekleyeceğini umuyoruz. Trump, tekliflerimize olumlu baktı,” şeklinde konuştu. Görüşmeler sırasında Trump’ın, “Eğer Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin İstanbul’a ya da Ankara’ya gelirse, ben de oraya gelirim,” dediğini belirten Erdoğan, “Gerekli görüşmeleri yaparak bir araya gelmeyi umuyoruz,” dedi.
TIKLAYIN | Erdoğan’dan İstanbul Büyükşehir Belediyesi operasyonuna yanıt: Başsavcılığın sunduğu deliller ortada; bu sadece İstanbul’la kalmaz, başka iller de etkilenir!
ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin detaylarına dair sorulara cevap veren Erdoğan, “Dostum Trump ile oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. İkili ilişkilerden NATO iş birliğine, bölgesel ve uluslararası meselelere kadar birçok konuyu ele aldık. Biliyorsunuz, ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimiz var. Bu hedefi gerçekleştirmeyi arzuluyoruz,” şeklinde belirtti.
“Bölgemizdeki çatışmaları ve gerginlikleri görüşme imkânını bulduk,”diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsrail ve İran arasındaki ateşkes çabalarına değinerek, Gazze ile Rusya-Ukrayna’daki çatışmaların sona ermesi için benzer bir çaba gösterilmesini istediğimi ifade ettim. Gazze’deki insani kriz, son bulmalıdır. Türkiye’nin bu konuda tarihsel bir sorumluluğu bulunmaktadır. Vahşet devam ettiği sürece, kimse kendini güvende hissedemez. Bazı kesimler rahatsız olsa bile, biz gerçekleri dile getirmekten çekinmeyeceğiz. Çözüm perspektifine sahip olduğumuzda, adil ve kalıcı bir sonuca ulaşılabiliriz. Diyalog kanallarını açık tutmamız yeterli; bölgemizde yeni çatışmalara kesinlikle tahammül yok. İsrail, insani yardımların ulaştırılmasına dahi engel oluyor. Bu konuyu da vurguladık.”
“Çözüm önerilerimizi Sayın Trump’a ilettik ve olumlu tepkiler aldı”
“Bölgemiz, daha fazla barış, huzur ve istikrara ihtiyaç duymaktadır,”diyen Erdoğan, “Bu bağlamda sunduğumuz çözüm önerilerini Trump’a ilettik ve destek bekliyoruz. Kendisi de önerilere olumlu bakmakta,”şeklinde ifade etti.
“F-35 programına dönüş olasılığı var mı? Dünkü görüşünüzde bu konu gündeme geldi mi? Ayrıca, Rusya’dan alınan S-400 sistemleri bu ihtiyacı karşılamak için yeterli olur mu?”sorusu üzerine Erdoğan, “Hava savunma sistemleri yalnızca S-400 ile sınırlı değildir. Kamuoyumuz da bunu fark etti. Çok katmanlı bir sistem tarafından desteklenen füzelerimizin uyumlu bir şekilde çalışması elzemdir. Ülkemizi belli bir seviyeye getirdik, ancak hedeflerimizle sınırlı kalmayacağız,” ifadelerini kullandı.
“F-35 programından vazgeçmiş değiliz; bu süreç hem teknik hem de siyasi yönleri içeriyor”
“F-35’lerden de vazgeçmiş değiliz. Projeye yeniden dönüş ile ilgili planlarımızı muhataplarımızla görüşüyoruz. F-35 programı hem teknik hem de siyasi bir meseledir,”şeklinde konuşan Erdoğan, “Türkiye haksız yere projeden çıkarılmıştır. Bu durumu müttefiklik ruhuyla bağdaşmayan bir adım olarak sürekli eleştirdik. Trump ile yaptığımız görüşmelerde bu konuyu masaya yatırdık, teknik görüşmelere başlandı. İnşallah ilerleme sağlayacağız,”şeklinde devam etti.
Rusya-Ukrayna: Barış peşinden asla vazgeçmeyeceğiz
Rusya-Ukrayna savaşındaki Türkiye’nin diplomatik çabaları hakkında konuşan Erdoğan, “Kararlı bir şekilde ifade ediyoruz ki, “Bu savaş sona ermelidir.” Bölge artık bu tür karışıklıkları kaldırmıyor. Adil ve kalıcı bir barış sağlanmalıdır. Herkes barışa olan inancını kaybetse bile, biz bunu sürdüreceğiz. Türkiye, çatışmaları çözme konusunda diplomasiye öncelik veriyor. Bölgemiz, istikrarsızlık ve çatışma sınırını çoktan doldurmuştur. Artık istikrar sağlanmalı, barış yolları açılmalıdır. Bu, herkesin beklentisidir; özellikle Türkiye’dir,”dedi.
“Gerekli görüşmeleri yapıp bir an önce bir araya gelmeyi sağlayacağız”
“Ukrayna ve Rusya, barış için bizlere güvendiklerini açıkladılar. İstanbul’daki görüşmeler, barışa yönelik bir kapı araladı,”diyen Erdoğan, “Sahada gelişen olumsuz koşulları fark ediyoruz ancak, küçük bir umut bile olsun barış için peşinden koşacağız. Ukrayna-Rusya arasındaki barış için mevcut durumdan fazlasına sahibiz. Tarafları bir araya getirmek adına çabalarımız sürecek; çözüm adına her türlü çabayı göstereceğiz. Nihai hedefimiz, liderlere ülkemizde bir buluşma organize etmek ve özlenen barışı sağlamaktır. Trump’a da bunu aktardım; “Eğer Putin İstanbul’a veya Ankara’ya gelirse, ben de oraya gelirim,” dedi. Gerekli görüşmeleri yaparak bir an önce buluşmayı temin etmeyi umuyoruz,” şeklinde açıkladı.
Gazze’de ateşkes
“Yakın gelecekte Gazze’de bir ateşkes bekliyor musunuz?” sorusuna Erdoğan, “Asıl derdimiz, telaşımız bu. Dikkatlerin başka yerlere kaydığı dönemde bile Gazze’nin unutulmasına müsaade etmeyeceğiz. Arkadaşlarımla sürekli irtibat halindeyiz. İsrail’in sistematik işkencelerine şahitlik ediyoruz. Yardımın ulaştırıldığı yerler bile hedef alınıyor. Ayrıca, Kızıl Haç bile yardımların ulaştırılmasında engelleniyor. Bu durum, insanlığın yüz karasıdır. Açlıktan inleyen çocukların çığlıkları artık duyulmalıdır. İsrail’e ‘dur’ demek zorundayız. Maalesef bu zulme, bu barbarlığa alışılmasına izin veremeyiz. Biz alışmayacağız. İsrail’in zulmü normal karşılamak en büyük yanlıştır. Barışın tesisi için tüm diplomatik imkânları seferber edeceğiz. Gazze özgür olacak ve Filistin’in topraklarında özgürce yaşayacaktır,” ifadeleriyle yanıt verdi.
SDG ve Suriye üzerine değerlendirmeler
Trump ile diyalogun Türk-Amerikan ilişkilerine ve ABD’nin Suriye’deki geleceği ile SDG’nin Şam’a entegrasyonu gibi konulara etkisi hakkında gelen soruları cevaplayan Erdoğan, “Dostum Trump ile Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sayfa açıyoruz. Kesin bir şekilde söylemeliyim ki, telefon görüşmelerimiz hiçbir zaman 24 saati geçmiyor. Aradığımızda, 24 saat içerisinde karşı taraf hemen dönüş yapıyor. ABD’nin Türkiye’deki yeni büyükelçisi de bu konularda çok hassas,”diye belirtti.
“Ülkelerimizi kalkındıracak adımları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Suriye başta olmak üzere, bölgesel meselelerde özellikle Suriye Demokratik Güçleri ile ilgili hassasiyetlerimizi Amerikan tarafına her düzeyde açıkladık ve açıklamaya devam etmekteyiz,”diyen Erdoğan, “Türk-Amerikan ilişkileri zaman zaman farklılık gösterse de her daim stratejik bir öneme haiz olmuştur. Trump ile yürütülen yapıcı temaslar, pek çok zorlu alanda anlayış sağlanmasına olanak tanımıştır. Riyad’daki görüşmemiz de bu türden bir durumdu,”diye açıkladı.
“Suriye ile uzun bir sınır hattımız ve tarihsel-kültürel bağlarımız bulunmaktadır. Bu yönleriyle Suriye’deki gelişmelerin doğrudan bizi etkileyeceği aşikardır. Suriye’deki olumsuzluklar ve acılar, son yıllarda bize yansımıştır. Dışişleri, Savunma ve İstihbarat Bakanlarım sürekli olarak Suriye ile temas halindeler. Suriye’nin yeniden birlik ve bütünlüğünü sağlamak için yeni yönetimi destekliyoruz. Bunun en önemli unsuru, toprak bütünlüğünün korunmasıdır,”diyerek, “Suriye yönetimi, bütün silahlı grupların Suriye ordusu altında toplanması için çalışmalar yapmaktadır. SDG’nin bu fırsatı değerlendirmesi gereklidir. Bugün Sayın Macron’la da bu konular üzerinde detaylı olarak konuştuk; kendisi Suriye meselelerinde daha aktif rol alacağını vurguladı. Ayrıca Kıbrıs konusunda da görüşmelerimiz oldu. Kendisi, Gazze ile ilgili İsrail ile görüşeceğini de ifade etti. Biz de bu adımını destekleyeceğimizi belirttik,”diye ekledi.
NATO Zirvesi, 2026’da Türkiye’de gerçekleştirilecek
“2026 yılı itibarıyla NATO’ya ev sahipliği yapacağız. Zirvenin yapılacağı şehir hakkında bir tercih yapıldı mı? Başkent Ankara mi yoksa İstanbul ve Antalya mı?” sorusunu yanıtlayan Erdoğan, “Bu konudaki değerlendirmeleri yapar, seçeneklerimizi inceleyerek nihai kararımızı alırız. Türkiye’nin başarılı bir NATO Zirvesi düzenleyeceğinden hiç kuşkumuz yok. Ülkemiz, bu tür uluslararası etkinliklerde derin bir deneyime sahiptir. Daha önceki büyük organizasyonlara imza attık, NATO Zirvesi için de hazırlıklarımız devam ediyor,”şeklinde yanıtladı.
“`
